SİMİT POĞAÇA




 

2019 yılının ekim ayından beri bir şey eklememişim. Bunun iç huzuru ile ilgisi çok. Bazı insanlar vardır, hayatınıza girdiği andan itibaren sizi geliştirir, yardımcı olur, sizi destekler. Sosyal medyada o şekilde bir yol arkadaşına sahip kadınların ne kadar mutlu, huzurlu ve buna bağlı olarak da yaratıcı ve verimli olduğunu gözlemliyorum. Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır denir ya, bence her başarılı kadının arkasında da onu seven, sayan, sadık bir erkek vardır. Ancak herkes aynı şansta olmuyor bu hayatta. 

Siz hayatınızdaki o kişi için büyük şans olmuşsunuzdur, o işinde kendini geliştirdikçe geliştirmiştir, yıllarca yanınızda yoktur ama sayenizde iyi bir ailesi olan saygın bir babadır. Ona o kadar kol kanat germişsinizdir ki kendini sizin çocuğunuz sanmaya başlayıp çok rahatlıktan yaramazlıklar yapıyor, bekar oğlunuzmuş gibi yaşıyordur. Yıllarca mücadele etmişsinizdir. Çirkeflik yapmadan biraz iyilik güzellikle, biraz kavgayla ama kesinlikle hakaret olmadan yapma etme demişsinizdir, gitme bir arada olalım demişsinizdir. Ama hepsine verilecek bir cevabı vardır çünkü öyle yaşamak hoşuna gitmiştir. Yıllar içinde farkında olmadan sürekli affedici olmuşsunuzdur ve bu da hayatınızdaki kişiyi profesyonel bir saygısıza, sizi de değersizlik hissinde bir insana dönüştürmüştür. Alttan aldığınız her şeyin altında kalmanız kaçınılmaz olmuştur. 

Her şeyi 3. kişiden duymuşsunuzdur, o hala inkar durumundayken. Tekrar bir mücadele verirsiniz. Uzun yıllar, uzun emekler, yaşanmışlıklar, yaşanamamışlıklar, yaşamayı umup her yönden tertemiz beklediğiniz gençlik yılları, edinilmişlere beraber verilen emekler, siz hala bunların hatırını sayarak mücadele etmişsinizdir. Ama karşınızdaki artık başka bir hayat yaşamak istiyordur. Ve asla dürüstlük yapmaz. Davranışlarının ve söylediklerinin sizin kafanızı karıştırması da umurunda değildir. O kadar çok yalan söylemiştir ki hayatı yalan olmuştur. Her şeyi senin için yaptım der mesela. Ama sadece sözde. Davranışları öyle demiyordur.

Ve tüm bunları yaşarken uzun yıllar kimselere bir şey belli etmemişsinizdir. Yılların huzursuzluğu, şüpheciliği, suçlamaları hasta da etmiştir sizi ve 2 ameliyat ile tek başınıza bir tedavi süreci geçirmişsinizdir. Yanınızda zaten yoktur, kalben de olmamıştır. Çünkü yanında başkası vardır.

Her yaşanan insana ders olsun diyeymiş. Umarım gereken dersleri almışımdır. Umarım bunları yaşamamda en ufacık katkısı olanlar da dahil herkes yaşattığını yaşar. Geçtiğimiz 8 ayda geldiğim nokta şudur ki; "Giden gitmiştir, gittiğinde bitmiştir." 

Bu sayfayı açtığımdan beri hayatımdan kesitlere de yer verdim. Ve aslında 2003 den beri hayatımı bir şekilde olumsuz etkileyen, son 2 yıldır ise cehenneme çeviren yaşadıklarımı da kısaca paylaşmak istedim. Kitap yazacağım o kadar çok detay var inanın ki. Ve sizlere naçizane tavsiyem aile olarak hep bir arada olun ve size yapılan bir yanlışı asla kabullenmeyin!




Şimdi geçelim tarifimize ; tarif sevgili Pınar a ait 


Malzemeler :

Yoğurma haznesine
1 bardak ılık su
1 bardak ılık süt
1,5 tatlı kaşığı tuz
3 yemek kaşığı tozşeker
125 gr erimiş tereyağı
1/2 bardak sıvıyağ
5 bardak un
2 tatlı kaşığı kuru maya

Ekmek makinesinde hamur/dough programında 1.5 saat sonra hazır hamur. Elle de yoğurabilirsiniz.

3 yemek kaşığı kadar pekmez ile 1 çay bardağı su karıştırılıp pekmez sulandırılır. Bir kaba da susam hazır edilir.
 
Hamurdan parçalar alıp avuç içinizde açıp içine yağlı peynir koyup kapatıp oval şekil verilip önce pekmezli suya sonra bol susama batılırılıp yağlı kağıt serili tepsiye aralıklı dizilir. Üzerlerine keskin bıçak ile verev iki çizgi çekilir. Yarım saat de tepside mayalandırılır. Vakit yoksa ben doğrudan atıyorum fırına, vakit varsa bekliyorum biraz daha kabarsınlar tepside diye.

180 dereceli fırında pişirilir.

Taze tüketilmesi tavsiyedir tüm mayalı hamurişleri gibi.

Afiyet olsun :)

Yorumlar

renkler dedi ki…
Selam eski dostum,

yıllardır yüzüne bile bakmadığım bloğuma bir göz atasım geldi, sonra da eskilerden kalan olmuşmudur diye bakınırken yazına rastladım.

Tatlı veya acı tüm yaşadığımız deneyimler ile olgunlaşıp yaşlanıyoruz… sen çok güçlü bir insansın. Belki de artık “sadece kendin için” yaşama zamanı gelmiştir🙂 tadını çıkart…

Renkler…
Bocuruk dedi ki…
Ne iyi yaptın canım, hoş geldin :} Evet sanırım hayattan benim öğrenmem gereken de kendini sevmek, kendi için yaşamak...

Sevgilerimle...

Bu blogdaki popüler yayınlar

ELMALI TURTA

CEVİZLİ ÇÖREK ( TOKAT ÇÖREĞİ )

GARANTİLİ SUFLE TARİFİ